04-05 MAYIS ARASI 'AYIN YOLCUSU'

Eveeet...
Cuma'yı cumartesi'ye bağlayan bu ulvi mühim günü 145T'de kutlayarak bir ilke daha imza attım.
Bu haftayı 2 tır devrilmesi, 1 kaza ile geçirmek suretiyle, ayın kazazede yolcusu olarak kendimi adlediyorum...

2 MAYIS - TEM'De Kaza

145T'ye tam vaktinde binersin, tem'de önünde tır devrilir yol kapanır.
Hesaplaşırsın!
O koca bardakta suyu, üstüne de sütü içmeyecektim diye.
Bedenimi terbiye ediyorum.
Mahmutcan ağlıyor ben duygularımı dizimi sallayarak bastırıyorum.
Birbirimizi anlıyoruz...
Bugün ne öğrendik, 145T yolcusu yola çıkarken su içmez, içmemeli !

30 NİSAN - Boğaçhan'ın Dramı

Bugün günlerden Pazartesi.
145T'de büyük olay var.
Benimle beraber Beylikdüzü durağından binen 5 yaşındaki Boğaçhan'la annesi Neyir abla, toz duman içinde ikinci kata çıktılar.
Boğaç merdivenlerin yarısında kaldı; 'şişkoyum, çıkamıyorum aşağıda kalalım' dedi.
Neyir abla umursamadı, Boğaçhan'ın sabrını sınadı.
Boğaçhan'da ikinci kata çıktı ama pandoranın kutusunu da açtı.
Neyir Abla'nın evde küfür edişinden, evde yemek pişmemesine kadar bir bir anlattı.
En kötüsü de Boğaçhan'ın yolluk ekmeğini almamıştı yanına.
En önden Nurgül Hanım Kız, bayağı 'Orhan' sesiyle; 'susss beee, sizi mi dinliycez' dedi.
Allah'tan arabada Rıza Abi vardı; 'çocuk o, sadece bi çocuk' dedi.
Hepimiz hak verdik ve birbirimizin yüzüne bakarak gülümsedik.
Önümde oturan iki erasmus öğrencisi siyah arkadaş bile türkçe dile geldi, 'töbe töbe' dediler.
Boğaçhan da sakinleşti, yola devam ediyoruz...

27 NİSAN - 145T'de Kaza

Az önce 145T'de kaza geçirdik !
Şiddetli sallantı üzerine üst kattaki hanım ablalar ağlamaklı oldu.
Otobüs erkekleri hızla yerlerini terkedip, kaza mahaline indiler.
Geri dönüp otobüs kadınlarını sakinleştirdiler.
Burma bıyıklı şoförümüz merdivenlere çıkıp; ' Sıkıntı yok, tutanaktan sonra gidiyoruz allaahımaa ' dedi.
Hep bir ağızdan canına bişey olmasın dedik.
Tamirci, polis tanıdığı olanlar alt kata indi.
Eveeeet neymiş ; İnsanlığın bittiği noktada 145T başlar efendim...

9 NİSAN - Ah Nezahat Abla Ah

Yanıma oturdun.
Saatlerce şikayetlendin havadan.
Sonra telefonuma baktın.
Ben radyoda frekans değiştirdikçe baktın.
Sonra kulaklıklarımı çıkarttırıp; "Benim de telefondaki saatimi seninki gibi kocaman yapsana" dedin.
Yapmaya çalıştım, olmayınca, uzaklaşıp soğudun benden.
Tem'in ortasında manasızca;"Bu Taksim'e mi gidiyo" dedin.
Bu kadar birbirimize alışmışken aniden önümüzde yer boşalınca başka yere geçtin.
Ben o sarımsaklı çorba kokusuna bile burnumla zıtlaşmak pahasına sine cektim.
Ansızın gittin Nezahat Abla. 145T'de Halil Sezai gibiyim...

5 NİSAN youumurtaa :)

En önü kapınca ister istemez iett sektörünün tam merkezi oluyorsunuz. Vee buyrun dost çift katlıların tasarımları :)

26 MART - Gondol

145T'de kapasitenin 3 katına çıktık.
Otobüsün üst katında ayakta yaklaşık 15 kişi var.
Gondol gibi sağa sola yatan otobüsteyim.
Gripliyim!!!
Eğer bugün bir salgın baş gösterirse, müsebbibi bu otobüs olacaktır!